ÇOCUĞUNUZU TANIYIN VE ONU SEVİN
1-Yemek konusundaki tutumlarına dikkat edin. Dengeli beslenme noktasında onun zevklerine de itibar edin. Sevmediği fakat sağlığı için yararlı olacağını düşündüğünüz besinleri yedirebilmek için inatçı bir ısrar yerine o yiyecekleri severek yemelerini sağlayacak çareler bulmayı deneyin.
2- Yavrunuza yaklaşımınızı kolaylaştırıcı ipuçlarını yakalamaya çalışın. Nelerden hoşlanıp nelerden nefret ettiğine dikkat edin ve davranışlarınızı buna göre ayarlayın.
3- Sevdiği bir şeyi vermek için bağırıp çağırmasını, tepinip ağlamasını beklemeyin. Bu davranışların sonunda istediği verilen çocuklar bunu kullanacak ve her istediğine bu yolla ulaşabileçeğini düşünerek devam edecektir. Şayet istediği şey ona verilemeyecek bir şeyse istediği şeye "Hayır" denildiğinde bunun kesin bir hayır olduğunu anlayabilmesi için kararlı olmak ve asla verilmeyeceğini öğretmek şarttır. Verilebilecek bir şeyse ondan esirgemeyin hatta istemeden vermek olası istenmeyen davranışlarını önler.
4- "Hayır" ları çok dikkatli kullanın, sık sık "Hayır" demeyin.
5- Her hatayı görmeyin, hataların yönünü güzel davranışlara dönüştürebilme kıvraklığını yakalayın.
6- Çocuğunuzu ilgiyle dinleyin ve ona güvenin. Dinlerken göz kontağı kurmayı ihmal etmeyin.
7- Arkadaş seçiminde ona rehberlik yapın.
8- Ekip çalışmalarına katılmasını sağlayın.
9-Özel günlerde küçük hediyelerle sürprizler yapın.
10- Yakınlarını, öğretmenlerini ve büyüklerini kötülemeyin.
Çocuklarınıza Kendilerini gösterebilme şansı verin. Çocuklarınıza aile içi etkinliklerde, kendi yeteneklerini gösterme fırsatı tanıyın. Size ev işlerinde yardımcı olmak istediklerinde “DUR SEN ONU YAPAMAZSIN” “ONU BIRAK KIRARSIN” “AMAN SAKIN ELLEME DÜŞÜRÜRSÜN” gibi cesaret kırıcı ihtarlar yerine bazı şeyleri yapmalarına fırsat verin. Çocuk kaza yaptığında bağırıp çağırmadan önce kendi çocukluğunuzu hatırlayın.
Bebeklikten ilk çocukluk evresine geçişte ve sonrasında ergenlikten erişkinliğe geçişte beden büyümesi genellikle orantısız olur. Elleri, kolları, ayakları, bacakları vücudun diğer bölgelerine göre daha hızlı uzadığından çocuklar el-göz koordinasyonunu sağlamakta zorluk çekebilirler; eşyaları ellerinden düşürebilirler veya çevredeki eşyalara, dolap köşelerine çarpabilirler. Bu tip sakarlıklar üzerinde çok durulmamalıdır. Dikkat edilmesi gereken, bir göz bozukluğu ya da nörolojik bir sorunu olup olmadığıdır.
Yaptığınız hataları çocuğunuzla paylaşmaktan çekinmeyin. Sadece kendisinin hata yapmadığını, herkesin hata yapabileceğini düşünerek daha dikkatli olmaya gayret eder.
Çocuğa kızıp bağırmak, azarlamak onu beceriksiz, dikkatsiz ve sakar yapar. Kendisine güveni sarsılan yavrucak mahcup, sıkılgan, içine kapanık, utangaç ve kendi kendine hiçbir şey beceremeyen, daima başkalarına bağımlı bir kişi olur. Bazı ufak hataları fazla ciddiye almazsak fakat tedbiri de elden bırakmasak daha iyi olur. Ayağına bir şey takılmış ya da bir yere çarpmış veya bunun gibi başka basit nedenlerle bu gibi kazalar yapılmış olabilir. Önemli olan çocuğu iyi gözlemleyip sebebin ne olduğu bulunmalı ve devamı geliyor mu kontrol edilmelidir. Önemli olan bu gibi hallere göz, kulak rahatsızlıkları yahut nörolojik sorunların
sebep olup olmadığıdır.
Kommentare